|
|
|
Sayfalar |
|
|
|
|
|
|
|
Adnan Oktar'ın Röportajlarından: Türkiye-Ermenistan-Azerbaycan Sınır Kapıları Açılacak |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
“Sınır Kapılarının Mutlaka Açılması Gerekiyor”
ADNAN OKTAR: Türkiye'nin sınır kapılarını açması gerekiyor. Suriye 1, Gürcistan 2, Ermenistan 3, Azerbaycan 4. İlk safhada, bu sözümü dinlemeleri lazım. Bunun hemen yapılması gerekiyor. Müthiş bir ferahlık olur başlangıçta, muazzam bir ferahlık olacaktır. (BAŞKENT TV, 6 Mart 2009)
ADNAN OKTAR: Azerbaycan sınırının açılması için çalışmalar var, Ermenistan sınırının açılması için var, Gürcistan sınırın açılması için çalışmalar var, Litvanya ile var, Irak ve Suriye ile var ve bu muazzam bir ivme kazandı. Sürekli Türk devletlerinde toplantılar yapılıyor. İslam devletlerinde toplantılar yapılıyor. Şimdi Amerika'nın da bu olaya sıcak baktığını görüyoruz, yani olumlu baktığını görüyoruz. Obama'nın ziyaretinde bu konu da gündeme gelecek. Çok şahane gelişmeler var, çok güzel gelişmeler var ama bizim milletimiz bu birlikteliği, bu büyük birlikteliği canı gönülden, aşkla, şevkle desteklesin. Hem dualarıyla, hem dilekçeleriyle, hem konuşmalarıyla, hem yazılarıyla, kahve sohbetleri, ev sohbetleriyle desteklesinler. Bir kısmı desteklemese bile yine bu iş olacak, yani bu kesin. Cenab-ı Allah'ın vaadi bu. Bu kader böyle, bu mutlaka olacak. Bunu 2014'lerde bütün insanlar görecek, 2021'lerde biz (Türkiye) zaten dünyanın Allah'ın izniyle sultanıyız inşaAllah. (KANAL 67 Z, 22 Mart 2009)
“İki Kapı Birden Açılmalı”
ADNAN OKTAR: Ama şöyle. Usulüne adabına uygun yapsınlar. Bakın bir mübarek Cuma günü, Cuma namazından sonra Azarbaycan'la Ermenistan sınır kapılarını aynı gün. “Ya Allah Bismillah” diyecekler, iki kapıyı birden açacaklar, o kadar. (BAŞKENT TV, 13 Mart 2009)
“Azeriler Dağlık Karabağ'a Gelecekler”
ADNAN OKTAR: İşin doğrusu ben Azerilere karşı daha bir derin sevgi duyuyorum. Ne hikmettir bilmiyorum. Çok çok seviyorum onları yani bütün Türk devletlerini, bütün kardeşlerimi seviyorum ama onlar ayrı. Sanki böyle daha çilekeşlermiş gibi, daha böyle hoş bir halleri var maşaAllah. Allah'ın izniyle ilk yapacağımız, ben söz veriyorum sınır açılsın, Hazar'ın kenarına, denizin kenarına masayı kuracağız. Izgarayı da getireceğiz böyle güzel, hem sohbet edeceğiz. Onların o tatlı şiveleriyle hani gelmişem diyorlar, bir şeyler böyle tatlı bir Azeri şivesi vardır, dili vardır. “Adnan Hoca diyor ki” diyor mesela çok güzel, çok hoş, o şekilde sohbet edeceğiz, konuşacağız benim canım kardeşlerimle. Onların orada yalnız başına ne işleri var. Tabi ki açacağız kapıları Allah'ın izniyle, Ermenistan'ın kapılarını da açacağız. Azeriler, Dağlık Karabağ'a gelecekler kendi köylerine, kentlerine oturacaklar. Dağlık Karabağ'da da güzel bir sohbet yapacağız. Orada da yemek yiyeceğiz, konuşacağız, oraları da şenlendireceğiz. Ve bütün bu zorluklar, sıkıntılar hepsi son bulacak inşaAllah. (KAÇKAR TV, 12 Mart 2009)
“Karabağ Sorunu Akılcı Görüşmelerle Çözülecek”
SUNUCU: Hocam peki sizin düşünceniz nedir Azerbaycan'la ilgili? Azerbaycan şu anda biliyorsunuz ki diğer devletlerde olduğu gibi bazı işgal altında olan toprağı vardır. Karabağ toprağı vardır. Biraz önce röportaj öncesinde konuştuğumuz zaman siz Laçin Koridoru'ndan bahsettiniz. İsmini bile hatırlamanız bizim için gerçekten çok şaşırtıcı bir şeydir. Çünkü birçok insan onu bilmiyor. Ne düşünüyorsunuz Hocam bu konuda? Ermenistan'ın işgali, bizim toprakları alması. Daha sonra Karabağ ile ilgili sorunlar, daha sonra Hocalı soykırımı oldu.
ADNAN OKTAR: Bu Laçin koridoru yıllardan beri beni özellikle çok rahatsız eden bir konudur. Onun mutlaka bir an önce açılması gerekiyor. İki devlet tek millet. Bir kere iki taraf da Türk, iki taraf da Müslüman. Tamamen suni bir ayırım var. Yani Ankara ile Konya'yı ayırmış gibi bir şey oldu. Bu ne kadar mantıklı olursa iki ülkenin ayrı olması da o kadar mantıklı şu an. O Karabağ sorununun Ermenistan ile akılcı görüşmelerle mutlaka bir an önce çözülmesi gerekiyor. Çünkü bu onların da lehine. Yani Türkiye'yi karşısına almak, Azerbaycan'ı karşısına almak, Ermenistan için en son düşünülmesi gereken bir şeydir. En hatalı harekettir. Türkiye'yi de Azerbaycan'ı da kendine dost bilip, yakın bilip onların desteğini araması gerekiyor. Onun için bu Karabağ sorununun bir an önce hallolması, o yolun açılması, koridorun açılması çok hayati. Türkiye ile bağı sağlayan yoldur. Çok hayati. Bu olmayacak şey değil. Çok kolay yapılır. Yani diplomatik bir düzenleme ile çok kolay yapılır. Ama azmetmek lazım. (AZERBAYCAN TV, 11 Haziran 2008)
“Herkes Dilekçe Göndersin”
SUNUCU: Ben hemen sözünüzün üstüne şu soruyu sormak istiyorum size, bu geçtiğimiz bir haftalık süreç içerisinde şöyle bir gelişme oldu: Türkî cumhuriyetlerle Türkiye arasında pasaportsuz gidiş gelişlerin sağlanması yönünde çalışmalar yapıldığı haber ajanslarına düştü ki sizin de bu konuda oldukça fazla söyleminiz var. Böyle bir gelişmeyi nasıl değerlendirirsiniz?
ADNAN OKTAR: Bu çok güzel gidiyor ama biraz hükümete bu konuda ricacı olmak lazım. Çok dilekçe göndersin kardeşlerimiz. Dilekçe çok önemlidir yani benim dilekçemden ne olur demesinler çok şey olur. 100 dilekçe 200 dilekçe bile bu konu için yeterlidir. Yani herkes gücü yettiğince, aklı yettiğince bu dilekçeleri her yere göndersinler, bizim kendi hükümetimize gönderebilirler, Azerbaycan hükümetine göndersinler, Ermenistan hükümetine göndersinler, sınır kapıları açılsın aynı gün aynı saatlerde açılsın kucaklaşalım. Süper devlet büyük devlet Türkiye'nin ilk adımlarını atalım İnşaAllah. (Çay TV, 25 Şubat 2009)
“Ekonomik Krizin Amacı Türk İslam Birliğini Oluşturmaktır”
ADNAN OKTAR: Zaten ekonomik krizin amacı, Türk-İslam Birliği'ni oluşturmaktır. Allah, onun için çıkarıyor inşaAllah. Türk-İslam Birliği, ekonomik krizin de çok ciddi etkisiyle biraraya gelecek. Hatta ben şöyle diyebilirim, “%70 etkisi olacak” diyorum, en az. Mecburiyet meydana getiriyor Allah, yani Allah'ın Cebbar ismi vardır, zorla yaptıran bir şeyi. İnsanların gönlü yoksa zorla yaptırır Allah. Cebbar isminin tecellisi olarak bu şekilde, bu ismin tecellisi oluşacak ve İslam âlemi, Türklük âlemi tamamen birleşecek. Mesela, yıllardan beri Türklerin birleşmesi hayal edilir, böyle tereyağından kıl çeker gibi olacak. Ermenistan, Gürcistan, bakın söylüyorlar “1,5 yıl sonra açacağız kapıları” dediler. Gürcistan'ı duydunuz, Ermenistan 1,5 yıl sonra açacağız diyorlar. Ben bunları daha yeni söyledim, yeni konuştuk; daha 3 ay oluyor, 4 ay oluyor bunları söyleyeli. Bakın hemen neticeler başladı, dedim ki dediklerim doğru ve olacak dedim. (ÇAY TV, 11 Mart 2009)
ADNAN OKTAR: Biz Türk İslam Birliği'nin lideri olacağız Türkiye olarak, büyük bir bereket ve bolluk dönemine gireceğiz. Hz. Mehdi (a.s.)'yi göreceğiz, Hz. İsa (a.s.)'nın nüzulünü göreceğiz, ahir zamandayız, biz görevli bir milletiz. Türk milleti necip, mübarek bir millettir. 600 yıl Osmanlı'yı biliyorsunuz yiğitçe, dürüstçe, efendice yönetmiştir Türkler. Yani Osmanlı yönetimi içerisinde büyük hizmet vermişlerdir. Şimdi yeniden Türk milletinin bir şahlanış devri başlıyor ama bu ekonomik kriz dünyayı 7 yıl kadar ezecek onu söyleyeyim, daha önce de söylemiştim. Yani 2007'den 2014'e kadar devam edecek büyük bir tufandır bu ve bunu hiç kimse durduramaz, metafizik olaydır. Bunu görecekler ama Türk İslam Birliği'nin bütün dünyayı derleyip toplayacağını, bütün dünyaya öncülük edeceğini, onlara bereket ve bolluk sunacağını da hadislerden anlıyoruz. Zaten bunu sezmiş CIA, Amerikalı uzmanlar, Avrupalı uzmanlar, herkes bunu söylüyor, sanki hadislere bakmış da söylüyorlarmış gibi. Sanki Kuran'dan anlamını çıkarmış da söylüyorlarmış gibi bir üslup var, ki bence de öyle. Çünkü CIA'in Kuran'ı inceleyen bölümü var, uzmanlık alanı var, hadisleri inceleyen bölümleri var. Onların oradaki yaptıkları araştırma ve tespitlerden bu neticeye vardıklarını hissediyorum. (KANALl 67 Z, 22 Mart 2009)
“Pasaport ve Vize Olmayacak”
ADNAN OKTAR: Azerbaycan'la Ermenistan'ın kapıları aynı gün, aynı saatlerde açılacak inşaAllah pasaportsuz, vizesiz böyle altı metrelik genişlikte bir kapıdan istediğimiz gibi gireceğiz.
ADNAN OKTAR: Bakın şu an insanlar özgür değil, Hz. Mehdi (a.s.) devrinde asıl özgür olacaklar yani “biz nerelerde sınırlandırılmışız, nerelerde böyle üstlerimizde zincirler varmış, ne kadar baskı altındaymışız” diyecekler. Yani dışarıda birbirlerine selamlar verecekler, gidip lokantalarda beraber sohbet edip konuşacaklar, gençler bir arada eğlenecekler, tabi meşru sınırlar içerisinde İnşaAllah. Alabildiğine mutlu ve sevinçli bir ortam olacak. Yani herkes herkesin komşusuna olan bağlılığını görecek. Birbirlerine karşı muhabbetlerini açıkça ifade edecekler, yardımseverliği açıkça görecekler, seyahat özgürlüğü olacak, istedikleri gibi gezecekler, pasaport diye bir konu kalmıyor, pasaport vize diye bir şey yok, sadece nüfus cüzdanı o kadar. Mesela akşam neredeydin diyecekler, akşam Azerbaycan'daydım diyecek, ne yaptın, akşam yemeği yemeğe gittim diyecekler. Mesela siz neredeydiniz, biz Kazakistan'daydık diyecekler, bir uçakla gidecekler, bir uçakla gelecekler inşaAllah. (BAŞKENT TV, 13 Mart 2009) |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Saat |
|
|
|
|
|
|
|
Sayın Harun Yahya (Adnan Oktar)'ın Röportajlarını İzlemek İçin Tıklaynız... |
|
|
|
|
|
|
|
Merak Ettiğiniz Konuları Harun Yahya(Adnan Oktar)'nın Sitelerinde Arama Yapmak İçin: |
|
|
|
Bugün 8 ziyaretçi (15 klik) kişi burdaydı! |