|
|
|
Sayfalar |
|
|
|
|
|
|
|
Bir Hadis Bir Açıklama: Müminlere Karşı Düşkün ve Şefkatli Davranmak |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Allah, "Sakın onlardan bazılarını yararlandırdığımız şeylere gözünü dikme, onlara karşı hüzne kapılma, mü'minler için de (şefkat) kanatlarını ger" (Hicr Suresi, 88) ayetiyle müminleri merhameti yaşamaya davet etmiştir.
Allah müminlerin merhametini "şefkat kanatlarını germek" olarak tanımlamıştır, çünkü onlar merhameti sadece belirli olaylar karşısında değil, hayatın her anını kapsayan bir ahlak modeli olarak yaşarlar. Dolayısıyla da onların merhametlerini yansıtan pek çok güzel ahlak özelliği ortaya çıkar.
Kuran'da, gerçek merhametin nasıl olması gerektiği, merhametli bir insanın özellikleri, merhamet duygusunun bir insanın ahlakında ne gibi farklılıklar meydana getirdiği açıklanmıştır. Allah ayetlerinde, merhameti ve şefkatin eksikliğinden kaynaklanan zalimliği tarif etmiştir. Bunun sonucunda iyiler ve kötüler, zalimler ve şefkatliler birbirlerinden açıkça ayırt edilmişlerdir.
Bir toplumun rahat, huzurlu ve mutlu bir hayat sürebilmesinin tek yolu, Kuran'da tarif edilen gerçek merhamet anlayışının o toplumun insanları tarafından yaşanmasıdır. Kuran'da belirtilen bu model yaşanmadığı sürece insanlar hangi yolu denerlerse denesinler kargaşadan, huzursuzluktan ve adaletsizlikten kesinlikle kurtulamazlar. Çünkü merhametin olmadığı yerde zulüm vardır. Zulmün hüküm sürdüğü bir toplumda ortaya çıkan model ise insanların hem maddi hem de manevi yönden ciddi zararlara uğramasına neden olur. (Dinsizliğin Kabusu)
Allah korkusuna ve Allah sevgisine dayanan, Kuran'a uygun bir merhamet olmadığında, geriye insanları kötülük yapmaktan alıkoyacak hiçbir sebep kalmaz. Merhamet duygusunun tam anlamıyla yaşanmadığı bir toplumda kadınların eziyet görmesinin, çocukların ezilmesinin, fakirlik korkusuyla sokağa terk edilmelerinin, hırsızlık için yol kesen insanların çoğalmasının önünde hiçbir engel kalmamış olur. Böyle bir toplumda zalim ve merhametsiz olanlar, zayıf ve güçsüz olanları istedikleri gibi ezerler. Kurani merhametin ve din ahlakının yaşanmadığı bir ortamda her zaman huzursuzluk, sıkıntı ve zulüm hakimdir. (Kuran Ahlakı)
İslam ahlakının benimsendiği bir toplumda ise hem maddi hem de manevi açıdan büyük bir rahatlık ortaya çıkar. İnsanlar yardım gerektiğinde çevrelerindeki insanlardan kesin olarak yardım geleceğini bilirler. Fakirlere, evleri olmayan yoksullara, imkanları olanlar sahip çıkarlar. Küçük çocuklar sevgi ve itina gördükleri sağlıklı ortamlarda yetiştirilirler. Maddi adaletsizlik ve bundan kaynaklanan haksızlıkların tümü ortadan kalkar. Zalimler azalmaya ve zulüm ortadan kalkmaya başlar. Kimse maddi imkanları yeterli olmadığı için sağlıklı, temiz, rahat bir ortamdan mahrum kalmaz. Dinsizliğin getirdiği kargaşa ve zulüm ortamından kurtulmanın tek yolu, Allah'ın Kuran'da öğrettiği merhamet anlayışını tam anlamıyla yaşamaktır.
Peygamber Efendimiz (sav) ashabına da merhametli olmalarını hatırlatmış ve onlara örnek olmuştur:
"Allah refikdir (merhametli ve şefkatli), rıfkı sever ve rıfka mükabil verdiğini başka hiçbir şeyle vermez."(Kütüb-i Sitte, Prof. Dr. İbrahim Canan, 7. cilt, s. 293)
"Merhamet edin, merhamet olunasınız. Af edin, af olunasınız. Yazık, laf ebesi olanlara. Yazık günahlarına bilerek devam edip,istiğfar etmeyenlere." (Ramuz El-Ehadis, Musannif Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi,Mütercim: Abdülaziz Bekkine, 1. cilt, 70-10)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Saat |
|
|
|
|
|
|
|
Sayın Harun Yahya (Adnan Oktar)'ın Röportajlarını İzlemek İçin Tıklaynız... |
|
|
|
|
|
|
|
Merak Ettiğiniz Konuları Harun Yahya(Adnan Oktar)'nın Sitelerinde Arama Yapmak İçin: |
|
|
|
Bugün 57 ziyaretçi (90 klik) kişi burdaydı! |